Hayat Bisiklet Sürmek Gibidir

LinkedIn'de şu şekilde görünen berbat "lifehack" gönderilerine rastlamalısınız:

1. Bir ayda Python öğrendim, işte bunu mümkün kılan 5 şey:
2. Bir ayda müşteri tabanınızı ikiye katlamanın 10 basit yolu:
3. Fortune 500 CEO'larının sahip olduğu ve hayatınızı yeniden şekillendirecek 15 alışkanlık:

Bunlar, zamanınızı çalmak için tasarlanmış boş sözlerdir, böylece bu gönderilerin yaratıcısı sizin zamanınızdan daha fazla izlenim, tıklama ve para kazanabilir.

Benzer bir gönderi görürseniz, onu atlamanızı öneririm. Neden mi?

Lifehack'lerin Neden İşe Yaramadığı

Bu gönderilerin hepsinin ortak noktası 2 yönüdür:

1. Arzu edilen bir hedef
2. Bu hedefe ulaşmanın kolay bir yolu

Arzu edilen bir hedef, tanım gereği büyük çaba ve fedakarlık gerektiren bir hedeftir. Aksi takdirde herkes bunu başarabilir ve bu artık arzu edilen bir şey olmazdı. Basit arz-talep mantığı değil mi?

Bu nedenle, büyük hedeflerin neredeyse her zaman büyük çaba gerektirdiğine ve bu hedefe ulaşmanın basit bir yolu olmadığına inanıyorum.

Bazı akıllıca hamleler/kararlar ile gerekli çabayı %10 kadar azaltabilirsiniz, ancak basit taktiklerle çabayı yarıya indiremezsiniz.

Aksi takdirde, hayat hileleriyle elde edilebilecek bir hedefin sadece ortalama bir hedef olduğunu söyleyebiliriz.

Bu Bizi Şuraya Getiriyor...

Bugün Arakawa Nehri boyunca bisiklete bindim ve Kasai Rinkai Parkı'na pedal çevirdim.

Bisiklet sürerken ter dökerken, karşı yönden bisikletleriyle gelen insanları gördüm ve yanımdan geçtiler. Onları gördüğümde, cesaretim kırıldı, çünkü burada ben belirli bir hızı korumak için uğraşırken, o adamlar sanki hiç zorlanmadan benim iki katım hızda gidiyorlardı.

Tour de France malzemesi olmadığımı biliyorum, ama o adamlar da o kadar fit görünmüyordu.

Eğer hayat hilelerine inanan bir insansanız, bu durumu görüp "O adamlar iyi antrenmanlı ve fit, bu yüzden bu kadar hızlı gitmeleri şaşırtıcı değil" diye düşünebilirsiniz.

Ancak, bisiklette bu tür bir ustalığa ulaşmanın sürekli çaba gerektirdiğini biliyorum, ki Tokyo'da günlük işlerle uğraşan birçok insanın buna zamanı yok. Bu yüzden o adamların bu kadar hızlı gitmesinin başka bir nedeni olmalı.

Bu bisiklet fenomeni için çok daha basit bir açıklama var.

Rüzgarla Birlikte Gitti

Arakawa nehri boyunca, Kasai Rinkai Parkı'na (yani denize) doğru bisiklet sürüyorsanız, rüzgar genellikle size karşı eser. Bu, deneyimli bisikletçiler için bile bisikleti zorlaştırır ve hızınızı önemli ölçüde azaltır.

Ancak, karşı yönden gelen insanlar (yani dağlara doğru gidenler) ters fenomeni yaşarlar.

Rüzgar aynı yönde eser ve bu bisikletçileri iterek yüksek hızlara ulaşmalarını sağlar.

Bu yüzden, tam olarak aynı çabayı gösteren iki kişi zıt yönlerde bisiklet sürüyorsa bile, hızlarında büyük bir fark olacaktır.

Peki Bisiklet Sürmek ve Hayat Nasil Birbirine Benzer?

Hayatta, başarılı insanlara bakarız ve onların her şeyi çok kolay başardığını düşünürüz. Yaptıkları şeyler zahmetsiz görünür. Sonra, biz de acaba böyle bir duruma ulaşabilecek miyiz, her şeyin zahmetsizce aktığı ve yaptığımız her şeyin anında değere dönüştüğü bir duruma, diye merak ederiz.

Bu, o insanları gördükten sonra aklıma gelen şeydi, çünkü sanki zahmetsizce bisiklet sürüyorlardı. Ama biliyorsunuz ki o insanlar rüzgarın yardımıyla sürüyorlardı. Ve hayat, geri dönüş bisiklet yolculuğu gibidir.

Eğer ortalama bir insansanız (yani çocukken açlık çekmediyseniz ya da babanız milyoner değildiyse), hayatın ilk yarısı rüzgara karşı bisiklet sürmek gibi olacaktır.

Gençken, zorluklara karşı çalışıyoruz. Daha yaşlı başarılı insanlara bakar ve biz de bir gün onlar gibi olabilecek miyiz diye merak ederiz.

Ama bilmediğimiz şey, o başarılı kişinin de bir zamanlar rüzgara karşı bisiklet sürdüğü bir zaman olduğudur. O şimdi dönüyor ve rüzgarla birlikte gidiyor. Dönüş noktasına ulaştı ve şimdi eve geri dönüş yolculuğunda pürüzsüz bir sürüşü hak ediyor.

Bu yüzden, o insanları görmek bizi cesaretsizleştirmemeli. Aksine, geleceğe daha umutlu ve heyecanlı olmalıyız, çünkü dönüş yolculuğuna başladığımız ve rüzgarın yardımıyla gittiğimiz bir nokta olacak.

Soru şu, kaçımız o dönüş noktasına ulaşabileceğiz?

Çünkü oraya ulaşmadan, çabalarınız boşa gidecektir. Bu yüzden başarılı insanların bir zamanlar bizim gibi olduğunu unutmayın. Onları başarılı yapan şey, rüzgara boyun eğmemeleri ve zorlamaya devam etmeleridir.

Şimdi, onlardan biri olmak istiyorsanız, ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Rüzgarın arkanızdan eseceği ve sizi durdurulamaz yapacağı bir zamanın geleceğini bilerek o pedallara sıkıca basın.

Umarım bugünkü bisiklet gezisinde çektiğim görüntülerin keyfini çıkarmışsınızdır. Arakawa Nehir kıyısı güzel değil mi?